Söz konusu etkinlikle ortak kamusal alandan yararlanan bireylerin farkındalığının artırılmasına ve davranış dönüşümüne katkıda bulunmayı hedeflediklerini ifade eden akademisyenlerimizden Öğr. Gör. Muharrem Ağar, ardından şunları kaydetti: “Rektörümüz Prof. Dr. Mehmet Hakkı Alma’nın daha temiz bir kampüs için çevre düzenlemesine verdiği önemi hepimiz biliyoruz. Biz de Mülkiyet Koruma ve Güvenlik Bölümü olarak, çevre temizliği yapmaktan ziyade bu etkinlikle farkındalığı artırmayı amaçladık. Sorumlu bireylerin sorumsuz davrananların kirlettiği yerleri temizlemesi sürdürülebilir bir çözüm olmadığından temizlik etkinliklerinde verilecek mesaj çevre temizliğinin her bireyin sorumluluğu olduğudur.” Çevre temizliği etkinliğini kampüsteki kalabalık alanlarda yaptıklarını belirten Ağar, “İnsanların bizi görmesini ve konu üzerinde düşünmesini sağlamayı hedefledik. Bu kapsamda seyir terasımız, piknik ve mesire alanlarımız ve fakülte çevremiz gibi alanları tercih ettik.” dedi. Öğr. Gör. Ağar, ardından sözlerine şöyle devam etti: “Temizlik yapacağımız alanı belirledikten sonra mümkünse bu alanın bağlı olduğu yönetimi bilgilendiriyor, toplayacağımız çöpleri atabileceğimiz konteyner ya da toplama noktalarını öğreniyoruz. Temizlik yapacağımız alanda insanların en çok dikkatini çekebilecek zamanı belirleyerek gönüllülere davet yapıyoruz. Katılacak olan gönüllü sayısına uygun kalın ve dayanıklı büyük boy çöp poşetleri ve temizlik eldivenleri ediniyoruz. Bunları üniversiteden temin ediyoruz. Hijyen açısından mutlaka eldiven kullanıyoruz. Cam ve keskin kenarlı metaller gibi kesici ve tehlike arz eden maddelere elimizi sürmüyoruz. Organik atıklar, yemek artıkları gibi hijyen açısından tehlike oluşturabilecek olan atıklara el sürmüyor, bunlarla karışmış olan diğer atıkları de toplamıyoruz. Yerdeki çöpleri toplarken aynı zamanda çevredekilerin de kendi çöplerini toplamalarını ve alandan ayrılırken çöpe atmalarını ya da yanlarında götürmelerini teşvik ediyoruz. Temizlik etkinliklerine katılan öğrencilerin, her zaman tehlikeli olmayacak şeyleri toplamalarını sağlıyoruz. Etkinliğimiz sırasında fotoğraf çekimi ile çalışmalarımızı belgeliyor, olabildiğince fazla insana mesajımızı ulaştırmak için sosyal medyada yayınlıyoruz. Topladığımız çöpleri poşetlerin ağzını sıkıca kapatarak en yakındaki çöp konteynerlerine atıyor ya da üniversitenin bize gösterdiği yere koyuyoruz. Bu poşetleri asla alanda ortalıkta bırakmıyoruz. Çöp üretiminin en aza indirgenmesi ve üretilen çöpün doğru yere atılması yönünde toplumda davranış dönüşümü sağlamak, bu yolla daha temiz bir çevre ve yaşam alanı oluşturulmasına katkıda bulunmak misyonuyla hareket ediyoruz.” “Türkiye’de 2016 Yılında Ürettiğimiz Çöp Miktarı 32 Milyon Ton” Dünyada ve Türkiye’de üretilen çöple ilgili verileri açıklayan Öğr. Gör. Mesut Oruç ise, “Dünyada her yıl yaklaşık 2,2 milyar ton çöp üretilmekte ve bunun büyük bölümü geri dönüşüme yollanmak yerine çevreye bırakılmaktadır. Her yıl 1 trilyon naylon poşet kullanılıyor. Yılda 6 trilyon sigara izmariti doğaya atılıyor. Satın aldığımız şeylerin %90’ından fazlasını 6 ay içinde çöpe atıyoruz. Türkiye’de 2016 yılında ürettiğimiz çöp miktarı 32 milyon ton. Ürettiğimiz toplam çöpün %90’ı depolama alanlarında bertaraf edilmiş, yalnızca %10’u geri dönüşüme tabi tutulmuştur. Türkiye’nin 2023 hedefleri kapsamında toplam atık içerisindeki geri dönüşüm oranının %35’e yükseltilmesi hedeflenmektedir. İnşallah bu tarz uygulamalara öncelik sağlayıp model olacağız.” diye konuştu.
Medektif
